bir ölümcül oyun
Karlı bir kış günü... İstanbul sisler arasında. Susmuş! Dingin! Karlar altında. Lakin! Ruhum buz tutmuş! dizelerini tek aşkım dediği kalbinde ki Deniz' e yazmıştı. Çatışkılar içinde kıvranmaya devam etti... 'Ben serseri ruhlu adamın tekiyim. Her ne kadar hukukçu olsam da! Ne yani hukukçular serseri ruhlu olamaz mı? Diye serzenişte bulundu Av Nezih Metinol. Kalbine dokunan gri zamanlar yüzünden bir bilinmezlik sorunu yaşıyordu. Ona bu devinimi yaşatan uğradığı bir suikasttı. Saatler 16'45'i vurduğunda ise başka boyuta geçmiş İsmicad Şehri'nin Kolluk Adliyesinin koridorunda yürüyordu. Acil Fener'inde büyük bir fanusun içine çekildiğinin farkında bile değildi. Acil Fenerinde aslında durum çok acildi. Zincirli sandıktan çıkan Ejderha başlı kötülükçülüğü- iyilikçiliği karşısına alıp korkusuzca çarpışacağını bilmiş olsa sonunda kararı ancak şöyle olabilirdi. "Bu ölümcül bir oyun. iyilikçi ruhumu buna alet ettiler asla müsaade etmemeliydim. Bu bir zafiyettir " derdi. Hakikatler yazılan satırlar arasında bir sır gibi gizliydi. Ve aslında ama hiçbir ama hiçbir şey göründüğü gibi değildi...