İkinci Dünya Savaşı yıllarında Nazi Almanyası'nda askere alınarak gönderildiği Rus Cephesi'nde ağır yaralanıp nasyonal sosyalizm karşıtı görüşlerinden dolayı tutuklanan 1942 ve 1944'te iki kez çarptırıldığı ağır hapis cezalarında yakalandığı hastalıklar yüzünden yirmi altı yaşında hayatını kaybeden Wolfgang Borchert Almanya'da İkinci Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan Yıkıntı Edebiyatı'nın önde gelen isimlerindendir. Ölümünden önceki iki yıla sığdırdığı yapıtıyla umudunu vatanını yaşama amaçlarını yitirenlerin sesi olmuştur.
Gerçeklikle düş gücünü insanın yıkıcı dünyasıyla edebiyatın yırtıcı karakterini birleştiren; dinmek bilmeyen coşkusu ince mizahı ve canlılığıyla Borchert'in dili savaşın karanlığına özgün bir bakış getirmiştir. Bugün tıpkı barışın ilk günlerine özgü tuhaf sessizlikte olduğu gibi Borchert'in sesi hâlâ gür ve sarih biçimde duyulurken savaş karşıtı feneri ışığını bütün keskinliğiyle koruyor.
"bütün bunlar gerçekleşecek yarın yarın belki daha bu gece belki bu gece eğer ... eğer ... HAYIR demezseniz sizler."
Borchert'in dünyası George Orwell'in 1984'ünden pek uzak değildir. Her ne kadar okur için bu dünyaya dışarıdan bakmak mümkün görünse de belki de bildiğimizden çok daha fazlasıyla Borchert'in makinesi içindeyizdir.
Stephen Spender
Korku ikiyüzlülük ödleklik yabancıydı Borchert'e bütün çabası doğruyu açıkça dile getirmeye yalanın maskesini düşürmeye yönelikti... Borchert'in çığlığıyla yakılıp yıkılmış sefaletin kol gezdiği Almanya'da binlerce insanın dili çözülmüştü.
Bernhard Meyer-Marwitz