Bizim de bir masal dünyamız var uçsuz bucaksız bir dünya bu! Keloğlan'ı da içine alır Köroğlu'nu da; peri kızını da içine alır dev anasını da; seni de içine alır beni de gene de bir fındık kabuğuna sığar yedi dünyaya sığmaz. Hani şu masal dünyasını bir dönüp dolanayım diye demir çarık demir asa yola düşseniz; dere tepe düz altı ayla bir güz gitseniz bir arpa boyu yol gidersiniz ancak! İyisi mi gelin derelerden sel gibi tepelerden yel gibi geçerek; lale sümbül derleyip soğuk sular içerek; daha da yorulursanız Hızır'ın atına binerek bir tandır başına götüreyim sizi. Vay ne masallar ne masallar var orada; makas kesmedik iğne batmadık masallar! Oturup bunları dinlemekle kalkıp şu dünyayı dolaşmak bir bence... Öyle ya masal deyip geçmeyin kökleri vardır geçmişte dayanır durur dağ gibi... Dalları var üstümüzde yeşerir gider bağ gibi...