Mustafa Kemal ve annesi için yazılmış ilk roman.
Ona Meclis tarafından verilen soyadıyla adı Atatürk olan bu yakışıklı genç annesine benzerdi. Mavi gözleri sarı saçları okumaya olan merakı ve bitmeyen sevgisiyle.
Zübeyde Hanım için acılarla başlayan yaşam oğlunu kucağına aldığı gün güzelleşti o "Mustafa"sının çılgınıydı. Zaten ona bakan onu tanıyan bir kadının sevgiden çılgına dönmemesi mümkün değildi.
Zor günlerdi. Hasret herkesi her yüreği yakıyordu.
Mustafa Kemal annesine hasretti Zübeyde Hanım oğluna...
Ya Fikriye ve Latife?
İkisi de yalnız onu sevdi ama kavuşmaları zordu hatta olanaksız çünkü Mustafa Kemal için aşkın adı vatandı ve vatan bekleyemezdi.
Çok sevdiği hiç kırmadığı üç kadın yaşamları boyunca onu beklediler.
Zübeyde Hanım İzmir'in kurtuluşuna kadar dayanabildi Fikriye onu kaybettiğini anladığında intihar etti Latife yaptığı küçük hataların bedelini bir daha insan içine çıkmamakla ödedi.
Üçünün de rakibi vatandı ve Mustafa Kemal için söz konusu vatansa gerisi teferruat sayılıyordu...
Bu romanda bir kahramanın gün gün doğuşu umutsuzluklar ve umutların ışığını yakabilen nadir bir insan anlatılıyor... Anadolu'daki kurtuluş günlerinin ürpertici tablosu... Bir de kaderleri onu sevmek ve beklemek olan üç mutsuz kadın...
ZÜBEYDE HANIM VE OĞLU esareti aşkı tutkuları kararlılığı cesareti ve yenilgiye başkaldırıyı anlatıyor ama neler pahasına...
Tükenmiş bir ülkeden yepyeni bir destan yaratan efsanenin romanı...