Sosyal mirasın bilimsel birikimlerin ve ortak değerlerin sistematik bir bütünlük içerisinde nesilden nesle aktarılmasında ve yeni kuşakların şekillendirilmesinde eğitim ve kültür kurumları oldukça önemlidirler. Eğitimle ilgili yapılan tanımlarda öne çıkan ortak nokta onun sistematik bir şekillendirme aracı olmasıdır. Bu sistem içerisindeki temel hedef sisteme giren öğrenciyi sistemden çıktığında toplumun sosyal siyasal ve iktisadi yapısına ve beklentilerine uygun hale getirmektir. Bunun gerçekleştirilmesi eğitim sisteminin belirli felsefi temeller üzerine oturtulmasına bağlıdır. Bu durum ise doğal olarak bir eğitim politikasının gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Bu bağlamda kaleme alınan bu kitapta modernleşme ve merkezileşme çerçevesinde XIX. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin takip ettiği eğitim politikalarına yer verilmiştir.