Kûtü'l-Amâre Zaferi dünyaya hükmetmiş büyük imparatorluklar içinde sadece Osmanlı Cihan Devleti'nin Çanakkale Savaşı'nı ve Kûtü'l-Amâre Muharebesi'ni kazanıp bu muhteşem gâlibiyetleri yaşadıktan ve "Kuğunun Son Çığlığı"nı gök kubbeye saldıktan sonra ihtişamlı bir gurûb ile batışına tarihin şâhitlik ettiği saklı kalmış bir büyük destandır.
Kûtü'l-Amâre Zaferi; Anadolu'dan Kıbleye doğru akan Dicle ve Fırat sularının bu büyük kahramanlık hâtıralarını sînesinde sakladığı ve Mirliva Halil (Kut) Paşa'nın ifâdesiyle "Tarihin bu olayı yazmak için kelime bulmakta müşkülâta uğradığı" ve bu azîz milletin îmanından aldığı kuvvet ve ecdadından tevârüs ettiği asâletle tarihe yazdığı son şâheser fermandır.
Kûtü'l-Amâre Zaferi Birinci Dünya Savaşı'nın Irak Cephesi'nde her türlü imkânsızlık içinde mücâdele eden Türk Ordusu'nun 143 günlük çetin bir kuşatmanın ardından; içlerinde "5 general 476 subay ve toplam 13.309 askerin" bulunduğu 6. İngiliz Tümeni'nin tamamını 29 Nisan 1916 tarihinde kayıtsız şartsız esir aldığı öksüz bir gâlibiyettir.
Kûtü'l-Amâre Zaferi Ay Yıldızlı bayrağımızın remzettiği değerler manzûmesinde ifâdesini bulan ve Tevhîd kalemiyle yazılan;
"Sünnet sancağındaki îman" "Vahdet ırmağındaki umman" ve "Rahmet kucağındaki Sübhan yazısı"dır.