21. yüzyılın önsözü ezilenlerin başkaldırıları ve direnişleriyle yazıldı. Emperyalist ideologların « Tarihin Sonu » tezleri ezilenlerin isyan ve direnişlerinin ateşinde eridi. Latin Amerika dan Avrupa ya Kuzey Afrika ve Ortadoğu dan Kuzey Amerika ya yeryüzü ezilenlerin ayaklanmalarıyla sarsıldı. Ezilenlerin damarlarındaki kanı tutuşturan yürek atışlarını birleştiren adımlarını kendi ritmine uyduran isyan müziği yedi iklime dört köşeye yayıldı. İngilizce Fransızca Türkçe İspanyolca Rumca Arapça Kürtçe Farsça nakaratlarla yinelendi. Kah kuru bir orman yangını misali yayıldı kah bir bahar salgını olup iklim iklim dolaştı. İsyanlarla tutulan nabız atışları arttı. Egemenlerin hummalı nöbetleri sıklaştı. Ayaklanmaların yüksek basıncı kuşağı her uğrağında zaman ve mekan tarihini de talihini de değiştirdi. Daha başından itibaren 21. yüzyıl için « Ayaklanmalar Çağı » dedirtecek bir açılış yaptı. Üstelik onlarca dilde aynı umut ve ateşli ruhla söylendiği gibi « Bu daha başlangıç » olacaktı.