Bir bıçak saplamışlar yaşamın yüreğine;
Tüm çiçekleri soldurmuş bıçak
Ve yiten umutlarca kararmış zaman.
Kan etmiş o güzelim giysileri;
Düşlere inmiş bıçak
Güvercin düşler ağlamış.
Nafize Öztok öykülerinde küçük ayrıntıları günümüz dünyasında yok edilen ama yürek kuytularında sessizce sürdürülerek yaşama geçirilen davranış inceliklerini; belli belirsiz bir hüznün yanmasında ama daha belirgin olarak yerini alan insan ilişkilerini belirleyen ve güzelleştiren yaşama sevincini konu ediniyor. Temel izlek ise sevgi; yaşama biçimine dönüştürülmüş damıtılmış somutlaştırılmış bir sevgi... Öyle ki öykü insanlarının kimliğini oluştururken Nafize Öztok onlara yüreğinin gizlerini açtığı gibi kahramanlarına sevme ustalığının bilinciyle olağanüstü bir sıcaklık kazandırıyor ve onları sevgiyle donatıyor.
Öykülerindeki dil özeni ve şiir tadı usta bir öykücüyle karşı karşıya olduğumuzu duyumsattığı kadar ortalama düzeyin çok üstünde bir estetik tat almamızı da sağlıyor. Bu tat okudukça yaygınlaşıyor ve okuru kucaklıyor.
Burhan Günel