kim kendi gözlerinden kaçar
ve nereye kadar
soyulmuş bir nar
gibi serilirken kent
ayaklarının altına
altın pencereleri ve kuleleriyle
kendinle konuşuyorsun
dinlemiyorsun ama
kuyruğunu yiyen bir yılana
benziyor hikâyen
kim benzetebilir bir göçmeni kendine
ve neden