Hadis rivayetlerinin ortaya çıkışı ve bir ilim haline dönüşüp bu alanda zengin bir literatür oluşması uzun bir tarihsel süreçte gerçekleşmiştir. Hem dini hem de tarihi-kültürel değeri bulunan hadis rivayetlerinin günümüze gelinceye kadar ne tür aşamalardan geçtiği bilmek büyük önem arz etmesine rağmen 20. yüzyıla gelinceye kadar hadis rivayetinin ve ilminin geçirdiği aşamaları sırasıyla anlatan bir eserin yazıldığı bilinmemektedir. Muhammed el-Hûlî tarafından kaleme alınan Miftâhu's-sünne ev Tarihu funûni'l-hadîs (Beyrut 1921) adlı eser bu önemli boşluğu doldurmaya yönelik yazılmış öncü eserlerdendir. Türkiye'de İzmirli İsmail Hakkı'nın ders kitabı olarak yazdığı Tarih-i Hadis adlı kitap isim itibariyle bu alanda ilk olmakla birlikte içerek yönünden hadis tarihi kitabı olmaktan uzaktır. Talat Koçyiğit'in yazdığı Hadis Tarihi hadis rivayetinin ilk üç asrını tarihsel süreç içinde güzel bir biçimde anlatmış ve yıllarca birçok fakültede ders kitabı olarak okutulmuştur. Günümüze geldiğimizde başta Arapça olmak üzere birçok dilde hadis tarihiyle ilgili çok sayıda eserin yayınlanmış olduğunu biliyoruz.
İlahiyat ve İslami İlimler fakültelerinde hadis tarihi zorunlu derslerden biri olarak okutulmaktadır. Tamamı veya yüzde otuzu Arapça programını uygulayan fakültelerde hadis tarihinin uygulama dili çoğunlukla Arapça olmasına rağmen bu derslerde ekseriyetle Türkçe yazılmış ders kitapları takip edilmektedir. Bunun en önemli nedenlerinden biri Arapça yazılmış eserlerin ders formatına uygun olmamasıdır.
Yrd. Doç. Dr. Zelal Saada doktorasını hadis ilmi üzerine tamamlamış Arap asıllı bir öğretim üyesidir ve halen Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde hadis tarihi derslerine girmektedir. Yukarıda bahsedilen ihtiyaçtan dolayı hadis tarihi konularını içeren Arapça bir ders kitabı yazma arzusuyla bu kitap yazıldı.