Bir ömrü yaşadık bugüne geldik. Her anımız şiir gibi yaşanmasa da pek çok anımızı şiirleştirmeye; yüreğimizin sızısını sızlanışını seslenişini; aklımızın doğrularını yanlışa karşı çıkışlarını kısacası ömrümüzü şiirlere döktük şiirle anlattık. Üstad Âşık Veysel'in "Kim bu sırra olursa mazhar/ Bırakır dünyaya ölümsüz eser." dediğince bu dünyadan biz de gidince geriye bu "Yaşayan Şiirler"imiz kalsın.
Aşkın kâsesinde nedir bu hüner?
Cayır cayır yakar kül eder beni
Bir yudum alırım hep başım döner
Kollarımı bağlar kul eder beni.
**
Dört kitabı dört heceyi
Hem gündüzü hem geceyi
Bu karanlık bilmeceyi
Çözen varsa bize gelsin.
**
Zannetme her sırrın seninle gider
Terazin kurulur kefede biter
Mazlumlar zalimden hakkını ister
Cehennem'den evvel beni hatırla.
**
Ne tamâh edersin dünya mülküne
Senin de kanadın kırılır bir gün
Karşı durulur mu Hakk'ın hükmüne
İğneden ipliğe sorulur bir gün.