Hz. Âdem (as) ile başlayan insanlık tarihi boyunca her dönemde gündemin ilk sıralarında yer alan konuların başında din olgusu gelmektedir. Fıtri bir duygu olan din olgusu insanı bir kutsala inanmaya ve ona bağlanmaya yöneltmiştir.
Yüce Yaradan insanın bu fıtri ihtiyacının karşılanması için tarihin çeşitli dönemlerinde insanlara peygamberler göndermiştir. Bu Peygamberler özellikle tevhit inancının unutulmaya yüz tuttuğu şirk ve zulmün din halini aldığı dönemlerde gönüllerde kelime-i tevhidi bayraklaştırmak için gönderilmişlerdir.
Hz. Âdem (as) ile başlayan ve Hz. Muhammed (sav) ile son bulan nübüvvet tarihinde peygamberlerin getirdiği mesajlar kadar hayatları da insanlar için büyük önem arz etmektedir. Özellikle Yüce Yaradan ile sürekli iletişim halinde olmaları ve Yüce Yaradan'dan aldıkları mesajları insanlara açıklamakla görevli olmaları yaşadıkları hayatı insanlar için daha değerli kılmaktadır. Bundan dolayı son peygamber Hz. Muhammed'in (sav) "yüce bir ahlak" üzere ve insanlar için "üsve-i hasene" olan "âlemlere rahmet" hayatını ayet ve hadisler ışığında ele almaya çalıştık. Sayfaları çevirdikçe ve O'nu okudukça dünya ile ahiret dengesini gözeten mükemmel hayatı karşısında küçüldüğünüzü hissedecek O'nun (sav) hayatından kendi hayatınıza bir şeyler kattıkça da büyüdüğünüzün farkına varacaksınız.
Niyet ettik O'nun (sav) üsve-i hasene olan hayatını anlatmaya
Gayret ettik O'nun (sav) yüce ahlakını sunmaya
Sebat ettik hayatı sevgi üzerine kurulu olan Nebi'yi (sav) yazmaya
Ve sabrettik.
Sonra mı?
"O ol dedi ve oldu." (Bakara Suresi117.)
Dünümüze Estağfurullah
Bugünümüze Elhamdulillah
Yarınımıza İnşallah
Kitabımıza Bismillah...