Benim dinim doğru benim inancım da yanlışlık yok senin Tanrı'n yanlış senin kutsal kitabin değişikliğe uğramış. Peki ama gerçek nedir o zaman? Kim hakli kim haksiz? Kimin inancı doğru kimin inancı yanlış? Hangi kutsal kitap değişikliğe uğramış ya da gerçekten Tanrı neden bir kitaba ihtiyaç duysun? Neden sadece kendi taptıklarımızın doğru olduğuna inanır gerisini kabul etmeyiz? Bazen de olsa doğruyu söylemesine rağmen ötekileştirilen inanç neden her zaman göz ardı edilir? Anlamak için mi inanmalıyız yoksa anlamadığımız için mi inanmıyoruz?
Evet bu ve buna benzer sorular hayatimizin her alanında karsımıza çıkan sorulardır. Aslında önemli olan bu sorulara cevap vermek değil. Asil önemli olan doğruyu aramak ve bu doğru sadece bir mekanda veya zamanda olmayabilir. Tıpkı Srimad Bhagavatam'in dediği gibi ''Değişik çiçeklerden bal toplayan arılar gibi akıllı adam bütün kutsal kitapların özünü kabul eder ve bütün dinlerdeki iyiyi anlar''