"Kapitalist modernizmin belirlediği dünya: arkaik doğal büyüsünü yitirerek metalaştırılmış bireyin haz şiddet şehvet ve hırs türünden duygu ve duyarlıklarını kışkırtan ve kışkırtmanın amacına ulaştığı durumları bireye başarı olarak tanıtan ben merkezli bir dünyadır. Bireyin duyarlıklarını kışkırtan bir ürünler dünyası onu çepeçevre kaplamakta her bir duyusuna karşılık o duyuyu taklit eden onu uyaran bir metayı ona ihtiyaç olarak dayatmakta sahip olmasını talep etmektedir Bu dünya iştah uyandırdığı kadar tehdit ve tedirginlik de uyandıran bir dünyadır. Birey hem bildiği tanıdığı ve ona güven veren formlardan kurulu bir yuva özlemi duyar hem de etrafını saran ve albenisiyle başını döndüren tüketim unsurlarına yönelmek ister. Bu süreç çalışma kazanma başarılı olma ve sahip olma basıncı sayesinde bireyin kendi kendisinden başka bir şeyle meşgul olmasına fırsat tanımaz. Artık bireyin hayatı da kitlesel üretimin / tüketimin bir taklidi onun bir bileşenidir. Nesnel gerçeklik kaybolmuştur."