Halkın hafızası hâlâ bir muammadır: Yüz yıl önce bütün Rusya'da yankılanan ülkenin dört bir yanından hayran kalabalıkları kendine toplayan ateşli gazete tartışmalarına yol açan Grigory Petrov isminin yüz yıl sonra artık sadece uzman tarihçilerin bildiği bir isim olacağı kimin aklına gelirdi...
Grigory Petrov bir rahip olarak ünlendi. Parlak vaazları ve konuşmaları bütün Petersburg'da konuşuluyordu. Hatiplik yeteneği edebi yetenekle kaynaşmıştı. Filozof Rozanov şunları söyler onun için: "Kitap piyasasına hâkim olanın Tolstoy ve Maksim Gorki değil rahip Petrov olduğu rahatça söylenebilir; Petersburg'da en sevilen sıradan halk tarafından da sevilen bir vaiz o..."
Petrov 1920 yılının sonunda Kırım'dan göç etti. Öldükten sonra bile ismini yaşatacak olan kitabını 1923 yılında yazdı. Kitap en az yazarınınki kadar şaşırtıcı olan maceralı bir hayat sürdü. Beyaz Zambaklar Ülkesi Finlandiya'dır. Ama Petrov'un çok iyi bildiği ve uzun süre yaşadığı Finlandiya değil ideal bir devlet "vaat edilmiş ülke" ne olursa olsun gidilmesi gereken mükemmel bir ütopyadır. Çünkü Finlandiya Petrov'a göre yoksulluktan ve olanaksızlıktan çıkmış ekonomi politika ve kültür alanlarında ideal bir toplumu yurttaşları "hayat mimarları" yorulmak bilmeden çalışan insanlar sayesinde inşa etmiştir.
Bu çarpıcı roman "hayatın yenilenmesi" için bir rehber niteliğindedir...