Omri iç içe koyduğu kutuları bulana kadar sandığın içini titreyen elleriyle didik didik etti. Onları bulunca çıkardı sandığın kapağını kapattı üstüne kutuları koydu. Büyük bir ciddiyetle en büyük kutunun ipini çözdü açıp içindeki kutuyu çıkardı sonra da ötekini. Sonuncu kutuda özenle pamuklara sarılmış kahverengi midilli Kızılderili bir savaşçı bir de al giysili Kızılderili kızdan oluşan üçlü olduğu gibi duruyordu. Savaşçı sol elini veda edercesine havaya kaldırmıştı öbür eli de kızın beline sarılı olarak dizginleri tutuyordu. Kızın uzun kahverengi bacakları atın iki yanından sarkıyordu elleriyse atın yelelerine gömülüydü. At bir tehlike sezmişçesine başını dikleştirmiş ayaklarını germişti. Omri gözlerini elindeki küçük şeylere dikmiş bakarken ürperdiğini hissetti.