"Itineris Nova Novalis."
-Yeni yeniliklere yolculuk- anlamına gelen bu eski Latince sözcük bizim daha yolun başında olduğumuzu anımsatan kısacık üç kelimeden oluşur. Seyyahlar ileriye hep daha ileriye yol almasaydı bugün kaçımız "Mvndvs Novvs" -Yeni Dünyalar- dediğimiz Amerika ya da "Terra Australis" -Güney Toprakları- dediğimiz Avustralya ile tanışabilirdi. Küçük Asya'nın veya Anadolu'nun sahip olduğu doğal ve kültürel zenginlik Batılı seyyahların daima ilgisini çekmiştir. Özellikle 18. ve 19. yüzyılda kutsal topraklara giden yolun ana güzergâhı Kilikya'dır.
Batılı gezginlerin takip ettiği rotayı izlerken zaman zaman kendimizi zorlu ve sarp bir dağın eteğinde amansız bir salgın hastalığın pençesinde antik bir tapınağın veya antik bir şehrin kalıntıları arasında bulabiliriz. Karşılaştığımız hayret verici bitki ve hayvan çeşitliliği ile farklı duygular yaşayabilir o dönemde yaşamış yöre insanları ile paylaşacak pek çok benzer noktamızın olduğunu onlardan farklı değil aslında onlarla bir bütün olduğumuzu görebiliriz.