Müslüman dünyasındaki merkezî devletleri inceleyen birçok kitap arasından ilk defa bu kitap uzun bir yalnızlık sürecinden sonra Türkiye'nin Orta Doğu siyasetinde bir kez daha nasıl başat bir oyuncu haline geliyor olduğunu araştırmaktadır. Aslında bağımsız hareket ederek ve yönetiminin anayasal açıdan seküler şekli ve canlı geleneksel kültürü arasında bir uyum sağlayarak Türkiye ilk defa izlenmeye -ve hatta belki de rekabete- değer bir devlet olarak Müslüman dünyasındaki diğer devletler tarafından olumlu bir bakış açısıyla değerlendirilmektedir. Bunun sonucunda Türkiye'nin dinamik siyaseti ve dış politikasında yeni bağımsızlık arayışı -her ne kadar ABD'nin kafasını karıştırsa ve onu irite etse de- eninde sonunda Türkiye'nin Orta Doğu'nun ve hatta Batı'nın çıkarına olacaktır. Türkçe ve Batılı bir kaynak yelpazesine dayanan bu çok-boyutlu ilgi çekici ve ayrıntılı kitap bölgenin en büyüleyici ve sofistike ülkelerinden biri olan Türkiye hakkında kusursuz bir giriş sağlıyor ve dünyadaki yeri hakkında halihazırda sürmekte olan tartışmalara çok değerli katkılarda bulunuyor.