"Londra'nın Sloane Square semtindeki bir Yahudi arkadaşımın anılarından o kadar etkilenmiştim ki ertesi hafta Hollanda'ya gittim. İkinci Dünya Savaşı'nda; uzunca bir süre Amsterdam'da kanal kıyısında bir deponun çatı katında gizlenen Anne Frank'in şimdi müze hâline getirilmiş olan sığınağında dolaşırken onun ruhuna yaklaşmış gibi hissettim. Birçok ziyaret ve araştırma yaptım. Polonya Yahudilerinin anılarını dinledim. Sonra İstanbul'a döndüğümde kendimi iki büyük aşk iki kaçak gemi ve iki tecavüzü yazarken buldum. Yazdıklarım arasında bana en ilginç geleni; aşk ve mantık ile din ve komünizm arasındaki dengeli uyumu yakalamaktı."
Bu kitabı okurken Gülsüm Öz'ün zengin tasvirleri sayesinde bütünüyle zaman mekân ve olayda olduğunuzu hissedeceksiniz. Birçok karakter çevrenizden biri hâline dönüşecek. Ve hikâyelerini büyük bir merakla okuyacaksınız.