Her insanın ilginç ve sınırı olmayan bir hayal dünyası vardır olmalıdır da! Çocukluğumuzu gençliğimize taşıyan hayaller... Hayalsiz yaşanır mı? Düşünmek bile zor! Mesela bedenimizi unutup uçabilsek denizin üzerinde suya değmeden yürüyebilsek ne güzel olurdu. Bütün olumsuzluklara havanın direncine sıcak ve soğuğa karşı direnerek... Şair; "Artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum. Çünkü onlar düşe düşe yüzmeyi öğrenmişler." diyerek ne güzel söylemiş. Hayalleri yaşamak güzel olduğu kadar yaşamadıklarımızı da hayal ederiz. Bunu daha çok şarkıların güftelerinde türkülerin nağmelerinde ya da şiir mısralarında dile getirmeye çalışırız. Çalışırız çünkü hepimizin sığınacak bir limana ihtiyacı vardır. Ve o limanlar şiirlerde hayat bulur... Aşkımın Baharı Kuşlar cıvıldasın çiçekler açsın Aşkımın baharı gelmek üzere. Kelebekler kanat vurarak uçsun Ağlayan bu bahtım gülmek üzere. Yalvarırım artık bu hasret bitsin Ne olur çektiğim acılar yetsin İçimde yer eden hüzünler gitsin Mutluluk gönlüme dolmak üzere. Ne derse desinler anlamaz gönlüm Söylenen sözleri dinlemez gönlüm Artık başkasını sevmez bu gönlüm Çünkü sevdiğini bulmak üzere