İnsanı beyninin içine hapseden şey bir düşünce midir yoksa kendi elleriyle kendini teslim ettiği hayalleri mi? Bir girdabın içine neden atılırız ki? Neden korkarız ki özgürleşmekten? Tercihlerimizi açık açık söylemekten yaşamaktan; eğlenmekten mutlu olmaktan veya olduğumuz gibi olmaktan. İnsan var olma yolunda hayalleriyle yaşar. İyi bir çalışan iyi bir eş iyi bir evlat; anne baba veya vatandaş olmanın somut bir kriteri var mı? Var olmak için illa yaratması kendini gerçekleştirmesi mi gerekiyor insanın? Ya anne baba? Onlar da birer gölge değil mi? Düşünbaz ile tüm bu sorulara cevap ararken buluyoruz kendimizi. Köhne bir apartman dairesinde başlayan yolculuğunda; gerek uyumsuzluğu gerek yalnızlığı gerekse de cinsel tercihiyle sisteme dahil olamayan Nejat'ın var olma mücadelesine tanıklık ediyoruz bu romanda. Bu roman kontrolünü yitirmek üzere olanların deliliğin kıyılarında dolaşanların tabularını yıkmaya çalışanların ıstırap dolu ama bir o kadar da azimli hikâyesidir.
|
Sen de bu hikâyeye ortak olmak ister misin Sevgili Okur?