Önce kimi hangi sebeple tutuklayacağımı bilmeliyim.
Tam olarak değil mon ami Hale; sana bir tutuklama yapacağını söylemedim bir tutuklama yapmaya hazır olmanı söyledim. Şu anda ayrıntıları dinleyecek vaktin varsa sana seve seve anlatırım. Bu vakanın son derece ilginç olduğunu söylemeliyim. Fakat eğer şu an senin için uygun bir vakit değilse vakayı benim güvenli ellerime bırak ve sana orada olup olmayacağımı bildirecek telefonumu bekle; böylece değerli vaktini boşa harcamamış oluruz.
Böylece onu mümkün olan en nazik şekilde hikâyemin doğruluğuna ikna etmiştim. Onu kendi deyişiyle faka bastırmış olduğum hissinin hâlâ zihninde var olduğundan emin olsam da merakı ağır basmıştı ve bana hiçbir şey söylemedi. Bulduklarımı ona tüm ayrıntılarıyla anlattım söylediğim her kelimeyle birlikte şaşkınlığı daha da artıyordu.