Bu kitap Avrupa kentlerinin Ortaçağın ilk günlerinden günümüze kadar uzanan tarihidir. Bu aynı zamanda kent hayatı ile düşünce ve külltür tarihi arasındaki ilişkinin incelenmesidir.
Yazar Roma ve Bizans İmpartorlukları'nın çöküşünden sonra kuzeyden gelen barbar ve doğudan gelen Müslüman istilaları ardından kent kültürünün nasıl ayakta kalabildiğini tartışarak başlıyor. Daha sonra on bir ve on dördüncü yüzyıllar arasında kentleşmenin yayılmasının kentlerde özgürlüklerin artmasını Flander'de ve İtalya'da bağımsız kent uygarlıklarının gelişmesini değerlendirerek devam ediyor.
Kitap sanayileşme ve modern ulaşım araçlarının özellikle de otomobilin müthiş etkisinin ele alındığı bölümlerle sona eriyor.