Türklerin kaleme aldığı dinî içerikli eserler de kendi içinde farklı türlere ayrılmışlardır. Bunların bir kısmı dinin gereklerini öğretmeyi amaç edinen eserlerken bir kısmı da o dine mensup insanların imanlarını güçlendirmeyi dine bağlılığı arttırmayı hedefleyen eserlerdir. Tefsir fıkıh hadis ilmihâl vb. eserler bilgilendirici eserler peygamber kıssaları evliya menkıbeleri vb. eserler de o dine mensup insanların imanlarını sağlamlaştırmaya yönelik eserlerdir. İkinci gruptaki eserler hikâye etmeye dayandığı için insanların daha çok ilgisini çekmiştir. Budist Uygur metinleri arasındaki çatikler Müslüman çevreye ait olan menkıbeler bu türden eserlerdir. Bu çalışmada incelenen Cümcümenâme adlı eser de bu ikinci gruba giren eserlerden biridir. İslamiyet'e bağlı insanların imanlarını güçlendirmek için ölümden sonraki hayatta olacaklar canlı tasvirlerle anlatılarak Müslümanların kendilerine çekidüzen vermeleri amaçlanmıştır.
Cümcümenâme Hazreti İsa ile haşmetli bir kral olan Cümcüme'nin karşılıklı konuşmasına dayalı bir eserdir. Cümcüme Hazreti İlyas'a iman etmeyip cehenneme giden ama hizmetindekilere karşı cömert ve iyiliksever bir kişi olduğu için Allah tarafından bir fırsat daha verilerek Hazreti İsa zamanında diriltilip imanla ölmesine imkân tanınan bir kraldır.