Kırmancki; benim ana dilimdir. Kırmancki Zazaca'nın; Varto Tunceli ve Erzincan yörelerinde kullanılan bir ağzıdır. Kürtçenin bir kolu olan kurmanci dilinden söyleneni anlarım. Ancak seri konuşamıyorum. Bu dilde hatalarım olabilir. Varto'da resmi dilimiz olan Türkçe de konuşulur. Her dilin kendisine özgü özellikleri vardır. Ancak bir dilde oluşan gülmeceyi başka dilde söylemeye çalışırken aynı tadı almak mümkün olmayabiliyor. Bu kitapta; bu üç dilden de fıkra gülmece veya anı bulacaksınız. Benim ana dilim Kırmancki olduğundan bu dilden daha çok fıkra ve anı bulacaksınız.
Varto'nun folklorik yapısını yansıtan bu kitapla neyi amaçlıyorum? Para mı? Asla. Edebi bir eser mi bırakmak istiyorum? O kadar iddialı değilim. Bu konuda yayımlanan yerel bir eserin eksikliğini ve yaşanmışlıkların bizden sonraki nesillere de aktarılması gerektiğini düşünerek bu çalışmaya giriştim. Çevremdeki insanlarla bir araya geldiğimizde kahkahalarımıza vesile olan bu gülmecelerin hafızalarda saklı kalması ve zamanla yitip gitmesi onlara haksızlık olurdu. Yaptığım derlemeler yanına anılarımı da koydum sonuçta bu kitap meydana geldi. Elbette eksikleri vardır. Yazma konusunda acemiliğimi sizin hoşgörünüzün tolore edeceğini umut ediyorum.
Peki neden mizah? Günümüzde okur-yazar oranı; eskiye oranla yüksek olsa da maalesef kitap okuma oranı bir hayli düşüktür. Türk ve dünya klasiklerini okuyan kişi sayısı daha düşüktür. Ancak büyük bir kitle Arapça Kuran ve tefsir okuyarak ilim yapmakta olduğunu söylemekteler. Halkımızın büyük bir kitlesi tarafından itibar görürler. Bu yüzden Türkiye'de kitap okuma oranı dünya ülkelerinin çok gerisindedir.
Mizahi eserlerin okunma oranı nispeten daha yüksektir. Üstelik mizah okuyucuya hayat enerjisi şarj eder. Gülmek en büyük ilaçtır. İyi moral kanseri bile tedavi eder.
Kitap içinde bulunan kişi ve olaylar bilinenden farklılık gösterebilir. Kimi zaman kişilerin hak mahremiyeti gözeterek isimlerini değiştirdim. Gülmecelerin yöreden yöreye farklılık göstermesi sebebiyle olayların değişik bilinmesi de mümkündür. Ben duyduğum şekliyle aktarıyorum. Gülmecelere sansür uygulamadım. Çünkü o eserler aslolduğu şekliyle bir mizah oluşturuyordu. Neden belden aşağı veya erotik fıkralar fazla diye sorulabilir. Bir yerde tabu neyse o konuda daha çok gülmece oluşur kanısındayım. Eksiklerim ve yanlışlarım için okuyucudan özür diliyorum.