2000'li yıllar AKP'nin yükseldiği ve çok yükseldiği dolayısıyla "AKP'ye yakın" sendikaların da üye sayılarını sadece rüyalarda görülebilecek hatta rüyalar için bile "mucizevî" miktarlarda çoğalttığı yıllardır.
AKP ile birlikte Türkiye'de sayısız anti-demokratik etkenin varlığı konusunda liberaller-demokratlar-sosyalistler-radikaller ve hatta çok uzun süre devlet yönetiminden sorumlu olan geleneksel "Türk muhafazakârları" hem fikirdirler.
Bu «anti-demokratik uygulamalar» ve ayrıca «milliyetçi kalıpların» yarattığı korku hali AKP'ye yakın sendikaların örgütlenmesini fazlasıyla kolaylaştırmış ama DİSK ve KESK gibi muhalif sendikaların örgütlenmesini de fazlasıyla zorlaştırmıştır.
1967'deki kuruluşundan itibaren standart devlet-gelenekçiliği ve standart muhafazakârlık dışında Türkiye'de üçüncü ve yeni bir (demokratik) alan açan DİSK ve benzer bir kanaldan ilerleyen KESK ise 2000'li yıllardan itibaren küçülmeye başlamıştır.
2000'li yıllarda Türkiye'de Sendikacılık DİSK ve KESK başta olmak üzere anti-demokratik saldırıların odağında bulunan sendikaların durumunu «Dün-Bugün-Gelecek» çerçevesinde incelemeye çalışıyor.
"Sendikalar nasıl kuruldu kimler tarafından kuruldu?
Sendikal haklar ve demokratikleşme konusunda neler yaptılar?
Sendikaların temsil gücünde örgüt ve eylem kapasitesinde yaşanan ciddî gerilemelerin kaynakları nelerdir?
Sendikalar bu süreçten nasıl çıkar? Ve sendikalar nereye gidiyor?"