"Türkiye'de herr 'köşe'nin bir adı olması gerekiyor. Ben Tırmık koydum. Fena olmadı. Gerçi arada bir 'Tenekeci' ya da 'Turşucu' filan der gibi 'Tırmıkçı' diye de çağrıldığım oluyor ama gene de yazdıklarıma uyuyor gibi geliyor bana... Bir kere kediyi çağrıştırıyor. Ama yumuşacık bakımlı ve uslu bir ev kedisini değil; çöplüğe de saray mutfağına da dalarken gözünü kırpmayan arsız ve kopuk bir sokak kedisini. Yüzü gözü öteki sokak kedilerinden yaralı bereli...."
Böyle diyor Aydın Engin gazetesindeki Tırmık adlı köşesinde büyük keyifle okunan köşe yazılarını tırmıklamaya başlarken. Tırmık'a Tırmık adlı bu kitabında bu kez kendi yazdıklarını eliştiriyor sözün kısacı bu kez kendine kendi Tırmık'larına Tırmık atıyor.