Okunmuş kitap ve dergilerin satıldığı dükkân ve tezgâhlara ilgim çok değildir. Sahafların tezgâhlarından çok yeni yayınların rafları çeker dikkatimi. Yarım asrı geçen bir eğitim yaşantısının sahibi olarak kapağındaki ÖĞRETMENİME yazısı durdurdu beni dükkânın önünde.Yaklaşık on yıldan beri ellerde tezgâhlarda dolaşmanın verdiği bir renk solukluğu kıvrımlar lekeler çizgiler ve yazılarla süslenmişti kitap. Yazar Hüseyin Bayır tanımıyordum. Yazarını merak ettim; ekranda 374.000 Hüseyin Bayır çıktı karşıma. Çok etkilendim daha doğrusu duygulandım kurgudan diyemiyorum çünkü kurgu değildi gerçek kadar doğruydu romanda anlatılan yaşantı. Kırsal alandan gelmiş bir inşaat bekçisinin onu hayata kazandıran köy öğretmeninin sarmal hikâyesi içinde sabır güven iyilik yardımlaşma sevecenlik duyguları yalın duru bir anlatımla sürüp gidiyordu. Yazara ulaşmak tanımak tanışmak duygusu ile sanal ortamın sunduğu yığın bilgiyi incelemeye giriştim. Doktor parlamenter adayı sporcu imam diş hekimi veteriner... yüzlerce Hüseyin Bayır bilgisi içinde Ataşehir'de yetimlere yardım eden Hüseyin Bayır'ın gazete haberine rastladığımda durdum. Romanda aldığı maaşının hemen hemen tümünü her ay götürüp yetim çocukları koruyan bir kuruma yatıran inşaat bekçinin hikâyesi işleniyordu. ATAYED'i (Ataşehir Yetimleri Koruma Derneği) aradım Kitabın Yazarı Hüseyin Bayır'a ulaşmıştım. Nereden mezunsun sorusuna "Ben İlkokul mezunuyum." dedi ve kitapla ilk kez benim ilgilendiğimi söylerken duyguluydu
diri ve kendine güvenen bir havası vardı. Yüz yüze görüşmek istediğimi ifade ettiğimde nereye istersem gelebileceğini vurguladı. Sözleştik derneğe en yakın yerde buluştuk. O gün benim için inşaatlardaki işini bırakmıştı. İşinde çalışkan yetimlere yardımda farklı bir başarısı vardı. Başarabildiklerini anlattı tasarılarını paylaştı güvendim O'na. Bu kitabı yeniden ÖĞRETMENİME ulaştırmaya karar verdik.