Yaşadığım şehirden çok sıkılmıştım... On sekiz yaşıma girmiş lise son sınıfa gelmiş ve artık bu şehirden gitme zamanımın geldiğini anlamıştım.
Kendi kendime "Mert oğlum bak üniversiteyi mutlaka kazanman lazım!" diyordum...
Evet üniversite sınavına girecek büyük şehirlerden birindeki bir üniversiteyi kazanacak ve bu şehirden kurtulacaktım... Okuyacağım bölüm bile önemli değildi. İzmir veya İstanbul'daki üniversitelerden herhangi birindeki herhangi bir bölüme kapağı atıp günümü gün ederek yaşamanın hayalini kuruyordum...
Zaten neşeli bir tipimdir ortama alıştığım anda herkesi güldürmek ilk görevim olur. Bu sayede kısa sürede okulun en güzel kızını tavlayacak grubun popüler çocuğu ben olacaktım...
Bizim memleketin erkeklerinin bir hayali vardır; Amerikan filmlerindeki yakışıklı zengin herkesin peşinden koştuğu adam olmak...
Hah işte ben de tam o adam olmak istiyordum... Ama nereden bileyim sonradan başıma gelecekleri?
Başıma neler mi geldi? Yahu neler gelmedi ki... Dur dur anlatacağım hepsini.
Abi bildiğin efsane...
...
Herkesin bir hikâyesi vardır ama bazılarınınki biraz farklıdır... Bir tarafı "Bittin oğlum sen!" raconu keserken diğer tarafı "Öyleyse yeniden başlarız abi!" diyen Mert'in sıra dışı dönüşüm hikâyesini severek okuyacaksınız...