Güneş görmemiş büyümemiş inadına açmamış
boynu bükük kırgın çiçekler gibiydim.
Tek evim küçük siyah valizim.
Tek varlığım kekik kokusu sinmiş
boğazlı siyah kazağım.
İçimden avazım çıktığı kadar bağırmak geliyor.
Kime neye bilmeden...
Geçmiş çok şey alıp götürsede ruhumdan
her seferinde fazlasıyla yenilendim.
Kendi içimde kaybolmadım.
Kendimi kendi doğrularımla var ettim.
O yüzden yıkılmadım.
Hiçbir şeye boyun eğmedim eğilip bükülmedim.
Bu tarafımı hep çok sevdim hem de çok.
Ne dalgalar alıp götürebildi sonsuzluğa
ne de rüzgârlar savurabildi
işte burada dimdik hayattayım hâlâ...