Kapitalizm mümkün olan tek ufuk mudur yoksa "sosyalist perspektif" hâlâ gündemde midir? İnsan uygarlığının bugün karşı karşıya kaldığı mücadele başlıklarını nasıl tanımlayıp çözümleyebiliriz? Barbar kapitalist/emperyalist sürüklenmeye karşı insancıl bir alternatifi nasıl oluşturabiliriz? 21. yüzyıl sosyalizmi "gerçekçi" mümkün bir hedef midir yoksa saf ve basit bir ütopya bir imkânsızlık mıdır?
Sosyalist Perspektifin Yeniden İnşası alt başlığını taşıyan kitabında Samir Amin bu ve benzeri soruların arasına cesurca dalıyor önümüzdeki yüzyılı kazanabilmek dünyayı barbarca bir çöküş ve çürümeden kurtarabilmek
için yapılması gerekenleri tartışıyor.
Önce mevcut sistem: "Çağdaş kapitalizm artık yalnızca bir sömürü ve emeğin bastırılması rejimi değildir insanlığın düşmanı hâline gelmiş durumdadır yani bundan böyle gününü doldurmuş olduğu kabul edilmelidir. Daha da ötesi bu bir zorunluluktur." Sonra gelecek: "Bu kitap 21. yüzyıldaki sosyalizme dair güvenilir bir kavrayışın ve kendi başarıları yönünde ilerleme sağlamaya muktedir bir mücadele stratejisinin olgunlaşması açısından bana temel önemde görünen konuları ele almaktadır."
Kapitalizmden Uygarlığa bugünkü sömürü sisteminden geleceğin eşitlikçi ve özgürlükçü arayışlarına uzanırken Kuzey/Güney çatışmalarını toplumsal emeğin üretkenliği ve teknolojinin gelişimini "pazar ekonomisi" denen şeyin oligopol karakterini "demokrasi" söylemlerinin kofluğunu ve Dünya Sosyal Forumu gibi çağdaş toplumsal hareketlerin gücünü de değerlendiriyor.
21. yüzyılda sosyalizm arayanlar için vazgeçilmez bir okuma...