Ünlü Rus arkeolog ve tarihçisi Tolstov'un Oğuzlar ve Oğuz şehirleriyle ilgili hacmi küçük cürmü büyük çalışmasını sadece ve sadece konuyla ilgilenen kılıç artıklarının dikkatine sunuyoruz.
Orta Asya erken dönem Türk Tarihi hakkında yapılan çalışmalar genellikle siyâsî tarihin konusu olmakla sosyal ve iktisadi tarihin ikinci dereceden yeralması bu çalışmalarda genel olarak ciddi bir eksiklik taşımaktadır. Bu durum tabii olarak Türklerin toplumsal örgütlenme biçimine bağlı; kabile ve boy teşkilâtlarından göçebelik karşısında daimi iskan gerektiren "balık" (şehir) hayatı ve ekonomik yapısına komşularıyla olan ilişkilerden aynı göçebe hayat tarzının zorunlu olarak ortaya koyduğu geniş bir coğrafyada siyâsî manevra kabiliyet geliştirmenin hangi gerekçe ve gerçeklere dayandığı sorusunu da cevapsız bırakmaktadır.
Erken dönem Orta Asya Türk Tarih yazımında tarihçiliğini arkeolog ve etnolog olarak disiplinlerarası verilerle en üst seviyede kullanan ünlü Rus tarihçisi Sergey P. Tolstov belki de bu sahanın ilk ve en önemli ilim adamlarından biri olarak karşımıza çıkar. Tolstov özellikle Mavera'ün nehir havalisinde yaptığı arkeolojik kazı bulgularıyla Batı merkezli tarih anlayışının dayattığı medeniyeti şehirle muhkem kılan "şehir" anlayışını geçersiz kılar. Diğer yandan "Oğuz/luk" meselesinde Oğuz boylarından 24.sünün meçhul (!) olduğu iddialarına karşı Tolstov bunu sabitleştirerek konuyla ilgilinenlere de geniş bir ufuk açar.