Hayalle hakikat arasında geçmişten geleceğe doğru uzanmış bir köprü gibi Munise...
Yazar Alper Akçam amca Durmuş'un Cılavuz öğretmen okulu eğitimi ve ekmek parası için Ardahan'dan Muş ovasına dört gün dört gece dağlarda yürüyüp bir ay güneşin altında ağalara tırpan çektiği yıllardan anılarını yazdığı "Antep Tırpancıları"nı almış eline Hürrem Arman'ın "Piramidin Tabanı" adlı Köy Enstitüleri anıt yapıtını da açmış kendini Haymana Güdül Beypazarı köylerinde okul yapımına öğretmenliğe adamış Topal Hasan Efendi'yi katmış metne sekiz yaşında Ardahan'dan ilk çıkışında zapzayıf kepçe kulaklı bir çocuk iken asteğmen babası Dursun Akçam ve annesiyle birlikte İstanbul Samatya hastanesinde ziyaretine gittikleri ütücü kadın onlarca yıl sonra telefonda sesini duyduğu yetim Munise'nin hayat hikâyesinden kulağına çalınanları ana izlek tutarak hepsinin üstüne hayal dünyasının ufuklarını açarak kurmaca denizinde bir araya getirmiş. Kahramanların anlatıcı olduğu kahramanların birbirine ses ve el verdiği bir roman çıkmış ortaya... Hayatın içinde ama hayatın çok ötesinde; bir sis ve bulut dünyasında...