Zaman bilinmezliğe doğru ilerliyordu ve tek yaptığım anı yaşamaktı. Çocukluğum da geleceğe dair hayaller kurmayı severken şimdi gelecek hakkında düşünmek bile beni tek kelimeyle korkutuyordu. Geleceğim tıpkı dipsiz bir kuyu gibiydi içi karanlıklarla ve korkularla kaplıydı. Hiçbir umut kırıntısı barındırmıyordu buz tutmuş duvarları hiçbir ışık sızdırmadığı gibi. Bilinmezliğe doğru adım atıyordum karanlıklarla örtülüydü her yer.Önümü bile görmekten acizdim. Yaşadığım bu karanlık dünyada Arthur bana bir el uzatmıştı ve bende onu sımsıkı tutmuştum işin aslı beni yukarı mı yoksa aşağı dibe doğru mu çekiyordu bilmiyordum. Değiştiriyordu başkalaştırıyordu beni... Belki de beni özüme döndürüyordu... İçimde var olanları dışarı çıkarıyor özgürleştiriyordu.
Adım Guiletta.
Henüz yirmi yaşındayım. Hayatın bana yüklediği sorumluluklar yüzünden birçok yanlış karar verdim. Sıra dışı gizemli ve cinsel sapkınlıkları olan zalim kocamla evlenmek bunlardan sadece biri. Bu kitapta Arthurla ve en çok da kendimle olan savaşımı okuyacaksınız.
Olmak istediğim Guiletta bu değildi. Ben bu değildim.