Modern tıp kendi doğum tarihini XVII. Yüzyılın son yıllarına doğru bizzat kendisi saptadı. Kendi hakkında düşünmeye başlar her türlü kuramın ötesinde nesnelliğin kökenini geriye dönüşte algılanan etkin gösterişsizliğinde özdeşleştirir. Gerçekte öyle sanılan bu görgücülük görünenin mutlak değerlerinin yeniden keşfine sistemlerin ve onların ham hayallerinin terk edilmesi üzerine değil ama binlerce yıllık bir bakış ile insanların acısı üzerinde durduğunda açılan bu açık ve gizli alanın yeniden düzenlenmesi üzerine oturur.