"Gitmek ''kelimesi ne kadar acemi kalırdı bizim aşkımıza... Ama istemeden iki beden arasında etten bir duvar olmak ne kadar kanatır bir bilseniz? O gün yıldızlar sanki daha bir solgundu ve ay hiç gözükmüyordu. Gökyüzü bile içten içe hayata sövüyordu... Evet kabul ediyorum; Aslında devrik cümlelerde geçen her edepsiz şiir bendim!
Biliyor musun; her durakta bir ben bıraktım gelirsin diye? İnsan bekledikçe çoğalır mıydı? Aksine azaltıyordu bir bedene sıkışan iki kişilik!
O gün ilk dansımı sokak lambasıyla öpüşen sivrisinek eşliğinde dans ettim desem de az olmaz.
Gecenin ayazında silkelendim tozumu uçursun istedim rüzgâr. Geçmedi kirliliğim... Üzerimi yağmur sepkenleriyle yıkadım.
İliğime kadar işlesin istedim; yağmur yağmur... Aslında bir hayalim vardı sevdiğimle ıslanacaktım iliklerime kadar. İliklerime işleyecekti düğmelerime kadar iliştirdiğim aşklar...
Aslında o son dansım ve şiirim olmuştu ; '' Kan uykumdan ediyor Bu kalp ağrım Ve sesinden öpünce geçiyor çocuk...