Yazar bu eserinde; insan zihninin kendini gerçekleştirme serencamını tetikleyen anlam arayışından uzak kalamayacağını dünya hayatının anlamlı olması için evrenin bir yaratıcısı olduğuna şirksiz iman etmek gerektiğini sürükleyici bir dille ifade etmektedir. Zira Allah'a ortak koşmak varlık üzerinde hâkimiyet savaşları yürüten birçok sahte tanrıya inanmaya ve insan gibi onur sahibi bir varlığı özgürlüğünü esarete tercih etmeye yönlendiren bir zillettir; ancak evrendeki eşsiz düzen bu tür bir inancı boşa çıkarır niteliktedir.
Bu kitap Allah-insan ilişkisinin temel karakteristiği üzerine bir alan taraması ve Allah'ın evreni yaratıp ardından onu kendi haline bıraktığı tezini savunan deizme yönelik bir eleştiri niteliği taşımaktadır. Çalışmada konular işlenirken sıklıkla başvurulan ayetler aracılığıyla Allah inancının nasıl olması gerektiği ve O'nun tarihe müdahalesi konusunun Kur'an merkezli olarak ortaya konulması hedeflenmiştir. Bu bağlamda eser çağdaş insanın inanç ve davranışlarındaki yanlışlıklara neden olan anlayışların bertaraf edilmesine ve sağlıklı bir dinî inancın nasıl olması gerektiğine ilişkin önemli bilgiler içermektedir.