Anadolu insanının özgerçekleştirim uğraşlarının toplamı ya da düşünsel harmanlanımı çoğulculuğu demokratik laik açılımları olanaklaştıran karşıt kültür birikimini oluşturur. Karşıt kültür öncelikle egemen yapı ve söylemin baskıcılığına dayatmacılığına sömürücülüğüne ve tek-tipleştirme eğilimine karşı yürütülen bireysel ve toplumsal savaşım sürecinde biçimlenir. Toplumu insancıllaştırmak ve uygarlaştırmak amacıyla yürütülen etkinlikler egemen kültüre göre ve tüm kültür içerisinde 'karşıt eğilimi' oluşturur. Egemen yapı ve kültür özgürlük adalet ve demokrasi istemleri ve arayışını bastırmaya ve etkisizleştirmeye eğilimlidir. Bu tutum insanda ve karşıt akımda gizil güç olarak bulunan özgürleşim istemiyle çatışır. Çağdaş demokrasilerde karşıtlıkların barışçıl ve üretken çözümü ise büyük ölçüde siyaset kurumuna yeni toplum tasarımları geliştiren siyasal partilere düşen bir görevdir.