Geçmiş sadece olmuş ve bitmiş olayların değil olacak olaylarında bir hatırlatmasıydı. Geçmiş tenimizde bırakılan bir yara izi gibidir. İlk önce kanar sonra durulur ve sonra da kabuk bağlar. Üzerinden geçen zaman bir ilaç misali iyileşmesini sağlar ama bıraktığı izler asla geçmez. Nereye gidersek gidelim kim olursak olalım o izler gibi geçmişte peşimizden gelir. Siyahını ve karanlığını serpe serpe gelir. İşte 20 Ekim 2013 tarihi de geçmişte kalan sararmış bir takvim yaprağıydı. Aslında bu tarih birçok insanın miladı olmuştu. Mesela Gece'nin...
Zor ve acı dolu hayatını daha da zorlaştırdığı yetmiyormuş gibi bir de zifiri karanlığa çevirmişti bu tarih. Ondan sadece kendini değil hayallerini umutlarını ve mutluluğunu da çalıp gitmişti. Sırlar üzerine kurulu hayatı gün geçtikçe daha da zorlaşıp çıkmaz bir hal almıştı. Onu bu karanlıktan bunaltan şey ise Karan'dı.
Gece...
Karan...
Uras...
Aşk mutluluk huzur ve güven için verilen bu mücadele hiçbir insanın bu denli kötülüğü ve karanlığı hak etmediğini haykırıyordu.
Selin Havva EROL