Ellili yılların iki bilim insanından yakın çevrelerine kalan duygu ve düşünce yüklü anılar Ülkü Karaosmanoğlu'nun üç boyutlu diğer roman tiplerini farklı damarlardan oluşan bir algılama ağının içinde buluşturuyor. Bu algılama ağının içinde aklın ve duyguların sesi olanca saygınlıklarıyla çarpıştığı zaman bir susma noktasına ulaşılıyor ki yazar işte bu boşluk ânının müziğini arama kaygısıyla sessizliğin peşinde koşuyor. Suskunluğun müziği Ülkü Karaosmanoğlu'nun romanında bazen bir kuşun kanat çırpışına bazen ödüllendirmeyen ama aynı zamanda cezalandırmayan bir erdem ışığına dönüşüyor. Akıl çağı ile duygu çağının olanca güçleriyle çarpıştıkları o gizemli anlarda suskun kalan herkes için...