Anna "Beni burada bekle" diye fısıldadı. "Akrabalarım hazırlıkları ilerletmiş mi bir bakayım." "Burada mı dedin?" Anton hemen altında kilisenin sivri çatısını gördü. "Evet! Çabucak gidip gelirim!" Anna bir grup çam ağacının üstünden uçup gitti. Anton kiliseye doğru süzülüp yere kondu. Sırtını duvara yasladı ve beklemeye koyuldu. Umarım Anna hemen gelir diye düşünürken bir yandan da büyük bir huzursuzlukla çevresini inceliyordu. Mezarlık gündüz gözüyle sakin zararsız bir yer gibi duruyordu ama geceleri... Şu sesler bile başlı başına birer korku ögesiydi: Çıtırtılar pıtırtılar ruhların seslerine benzeyen fısıldaşmalar ve hışırtılar...