İstanbul Üniversitesi'nin kuruluş yılına rastlayan bir dönemle örtüşen yabancı ve özellikle de Alman Bilim İnsanları'nın Türkiye'ye geldiği ve üniversitenin batı modelinde kurumsallaşmasına katkıda bulunduğu sonrasında da büyük çoğunluğunun ülkeden ayrıldığı dönem olan 1933-1960 yılları arası bu çalışmaya konu olmuştur.
Kadrosunda yabancı uyruklu bilim insanlarını en uzun süreli bulunduran bölümlerden Felsefe örneğinde; söz konusu akademisyenlerin üniversite çatısı altında kendi çevirmenleri aracılığıyla gerçekleştirdikleri etkinliklerin o dönemdeki sadeleşme ve yeni bir oluşum aşaması geçiren Türkçe özelinde ve kavramlar üzerinde ne gibi bir rol oynadığı saptanmaya çalışılmıştır. Elde edilen veriler ışığında felsefeci çevirmenlerin bugünkü Türkçe felsefe dilinin oluşmasına esas sayılabilecek teklikleri Çeviribilim'in güncel bakış açılarıyla değerlendirilmiştir.
Dönemin çeviri etkinliğinin işlevsel ve erek odaklı kuramlar bazında irdelenmesi dilsel verilerin ardıl etkileri ve tutarlılıkları açımlanmaya çalışılmıştır.