Bu ülkede yaşamak bize her an teyakkuzda olmayı her an koşmayı ve her an mücadele etmeyi zorunlu kılıyor. Bizler; ecdadımızdan aldığımız mirasın farkında nesiller olarak vatanımız için daima nöbette daima cephedeyiz. Elbette cephe denilince ilk anda akla gelen anlamıyla yetinmiyoruz. Bulunduğumuz her yer bizim için cephedir. Öğrenci sırasında öğretmen masasında işçi fabrikasında memur dairesinde yazar köşesinde bir cepheyi temsil etmektedir. Bizler kalem cephesinin neferleri olarak; zor zamanlar için kalemimizi kılıç gibi kullanmasını memleket menfaatine değerlendirmesini bilmeliyiz.
İşte bu kitap; ulusal bir gazetenin sayfasında Türkiye'mizin yanında safını ilan eden aydın yazar sanatçı akademisyen siyasetçilerle bir dert çerçevesinde 15 Temmuz ekseninde yapılmış röportajlardan oluşuyor. Derdimiz; geleceğe kayıt bırakabilmektir. İstikbalde bugünlerde neler yaşandığını öğrenmek isteyenler için birinci ağızdan şahitlikler sunuyoruz.