Rana Bayülken'in şiirlerinde insana dair en bildik hisler ve
her türlü duyumsama dilin sınırlarından kurtularak imge
dünyasının sonsuz özgürlük vadeden denizlerine yelken
açmakla kalmıyor; aynı zamanda "insan" ensiz boysuz
renksiz ön yargısız ve hatta günümüzün en hararetli tabularından arınmış cinsiyetsiz bir dışa vurum öznesi olarak karşımıza çıkıyor. Hepimizin ömründe "bir kez bile olsa..." dediği duygulara dizelerinde cesurca hayat veren şairin deyimiyle; "Bu kitabı yazdım çünkü Ingeborg Bachmann'ın dediği gibi birbirimize söylediğimiz sayılı şeylerle gerçekten söylemek istediğimiz şeyler arasında bir hava boşluğu var.