Herkesin sırları vardır değil mi? Kendisine ait olan çoğu
zararsız büyük veya küçük sırlar. Benim de birkaç tane -
tamam aslında epeyce- var. Üstelik benimkiler çok da
zararsız sayılmaz. Yine de nereden bilebilirdim ki bir gün
hayatımı karmakarışık bir hâle getireceklerini?
Oysa planım son derece basitti: Kalbimin tekrar
kırılmasına asla izin vermeyecek ve beş yıl önce
yaşananları gerçekte neler olduğunu kimseye
anlatmayacaktım. Hayatı her zaman fotoğraf makinemin
kadrajından izleyecektim kısacası.
Böylece asla düşmez üstümü kirletmez ve dizlerimi
yaralamazdım. Fakat on üç yıl önce veda ettiğim haylaz
komşu oğlu beklenmedik bir anda tekrar karşıma
çıktığında düşmem kaçınılmazdı. Nitekim hemen
sonrasında telefon çaldı. Arayan kız kardeşimdi. Cevap
verdiğim anda her şey tepetaklak oldu. Hem de sonsuza
kadar.