"Kanlıca Boğaziçi'nde Bir Köy" eseri iki ciltten oluşmaktadır. İlk ciltte Kanlıca ve Boğaziçi coğrafyası Kanlıca'nın yerleşim dokusu tarihi ve sosyolojik yapısı yer almaktadır. İkinci ciltte Kanlıca'da bulunan tarihsel önemli yapılar yalılar ve yalı kültürü kasır ve köşkler bunların yanında Kanlıca için önemli su yapıları yer almaktadır.
1. Cilt içinde Kanlıca coğrafyası içinde bulunduğu Boğaziçi ile birlikte ele alınmıştır. Topografyası jeolojik yapısı iklim özellikleri ve bu bölgede yaşayan hayvan türleri ile bitki dokusu incelenmiştir. Yerleşim dokusu sahil şeridi mahalle cadde ve sokaklar olmak üzere detaylı bir şekilde bu ciltte yer almaktadır. Kanlıca'nın deniz ulaşımındaki önemi burada meydana gelen kazalar ve günümüzde önemini kaybetmiş de olsa Kanlıca tarihinin ayrılmaz bir parçası olan 'taş iskeleler'gibi önemli bazı mimari ayrıntılara yer verilmiştir.
Kanlıca Tarihçesi bölümünde Kanlıca'nın isimleri dışında Antik Çağ Bizans Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyet'ten günümüze kadar gelen süreç son birkaç yüzyıllık döneme ait tarihi belgelerle birlikte incelenmiştir.
Bu cildin önemli bir kısmında yer alan sosyolojik yapı Kanlıca'yıKanlıca'da yaşayan insanlarla birlikte ele alarak onların yaşamlarından da kesitler sunarak anlatmıştır. Bu bölüm yazılı ve görsel belgelerle Kanlıcalılarla yapılan söyleşilerle onların hafızalarında yer eden anılarla zenginleşmiştir. Kanlıca denilince akla gelen deniz akıntılar tekne balık-balıkçılık yoğurt üretimi hayvancılık konuları detaylı bir şekilde incelenmiştir. Sanat edebiyat sinema tiyatro sporun Kanlıca ile olan ilişkisi Kanlıca Spor kulübü bir zamanlar buradaki yaşam kültürünün olmazsa olmazı haline dönüşmüş deniz sefaları gezileri kahvehane ve gazinoları yine Kanlıcalıların anılarıyla süslenerek anlatılmıştır.
2. Cilt ağırlıklı olarak Kanlıca'nın mimari karakteri üzerinedir. Önemli kamusal yapıların tarihleri ve mimari özellikleri bir arada anlatılmaktadır. Kanlıca denilince ilk akla gelen sivil mimarinin en önemli örneklerinden olan yalılar sadece günümüzdeki durumlarıyla değil günümüze ulaşamamış eski yapı özellikleriyle de kitapta yer almıştır. Hemen hemen her yalı üzerinde bulunduğu arazinin sahip olduğu ilk yapıdan başlayarak günümüze doğru kronolojik bir sıra dâhilinde ele alınmış ve anlatılmıştır. Bu anlatılar arşiv belgeleri mimari çizimler yalıda yaşayan insanların bilgi ve hatıraları ile zenginleştirilmiştir. Kitapta özellikle son yüzyılın ortalarından sonra mimari ve kültürel bakımdan olumsuz yönde hızla değişen özgün yaşambiçimi ele alınmış ve sorgulanmıştır.
Harem-selamlık bölümlerindekimekânsal anlayışın değişimi ve evriminin yanında bu yaşam biçiminden ayıramayacağımız kayıkhanelerin de artık tamamen konut amaçlı kullanılan ayrı bir 'yalı' olarak görülmeye başlandığının hazin hikayesi de bu anlatımlarda karşımıza çıkar. Yalılar dışında Kanlıca'da bulunan kasır ve köşkler de yine bu ciltte yer almaktadır. Hıdiv Kasrı ve önemli hüviyetteki ahşap köşkler yine fotoğraflar belge ve çizimlerle anlatılmıştır.
Kanlıca Boğaziçi'nde Bir Köy kitabı genel olarak bakıldığındaKanlıca'nın mütevazı 'köy' yaşamından değersizleştirilen 'kent' kültürününbir parçası haline dönüşmesine hala direnç gösteren mütevazı bir yerleşimin tarihsel hüviyetli belgeseli gibidir! Kitap hem kültür hem de mekânsal olarak kaybolan kaybolmaya yüz tutmuş ve kaybolacak olan değerlerin muhafazası anıların hafızalardan silinmemesi ve belki de en önemlisi mimari kıymete haiz yapıların tespit edilmesi ve belgelendirmesi yönünden de önemli bir eserdir.