Bu kitabın odak noktası kapitalizmdir: Para. İklim. Gıda. Emek.
Başka bir deyişle bu kitap sermayenin birikim mantığını kapitalizmin tarihini ve kapitalist uygarlığın tarihini incelemektedir.
Kapitalist uygarlık insanları doğadan ayrıştırmadı aksine bireysel hayatları sıkı sıkıya birbirine bağlayarak geniş coğrafyaları kapsayan bir hayat dokusunun içine yerleştirdi. Kapitalizm hayatlarımızı kahvaltılarımızı çalışma günlerimizi amaçlarımızı cinsiyetlerimizi emek sömürüsünü kadınların ücretsiz çalıştırılmasını ve köleleştirilmesini doğanın talan edilmesini dünya-tarihsel etkinlik sürecindeki parçaları haline getirdi.
Çevreci feminist ve Marksist düşünceye dayanan Jason W. Moore Hayatın Dokusundaki Kapitalizm ile yerleşik ekoloji görüşlerinde tanınmayan bir sentez sunuyor: Kapitalizm doğa iktidar ve zenginlik bileşiminden oluşan bir "dünya-ekolojisidir". Elbette ekolojik sorunlarımızın kaynağı kapitalizmin ucuz emek ucuz gıda ucuz enerji ve ucuz hammadde (: kâr-daha fazla para ve iktidar) yaratma kapasitesidir. Sermayenin (Dört Ucuzlar yani) emek gıda enerji ve hammaddeden yararlanma kapasitesi Dünya-ekolojisini/kapitalizmi ve nihayet hayatın dokusunu oluşturur: Dünya-ekolojisi tam olarak sermayenin/iktidarın üretim/para kazanma ve yönetme süreçleri ve biz sıradan insanların da çalıştığı amaçlarının peşinden koştuğu milliyetlere cinsiyetlere kültürlere ayrıldığı gündelik hayatın ta kendisidir. Dünya-ekolojisi kapitalizmdir. Kapitalizm genelde görmeye alıştığımız gibi dar bir ekonomik ve sosyal ilişkiler bütününden ibaret değildir kapitalizm daha ziyade hayatın bütününe yerleşmiş olan sermayenin iktidarın ve üretim/yeniden-üretim süreçlerinin dünya-ekolojisi olarak anlaşılmalıdır. Kapitalizm ve doğa kavramı içiçe geçmiştir. İnsanlar ise bu dokunun içine hapsolmuştur.
Bu kitap bir davettir. İnsanlığın doğada işgâl ettiği yeri bu yerin tarihe bakışımızı nasıl etkilediğini ekolojik kriz analizini ve tüm hayatın kapitalizmden özgürleştirilmesi tartışmasına davettir.