İstanbul'un eski Yahudi mahallesi Balat'ta bir Yahudi vahşi bir cinayete kurban gider. Görünüşe göre cinayet ırkçı nedenlerle işlenmiştir. Çünkü duvarda yaşlı adamın kanıyla çizilmiş bir gamalı haç bulunmuştur. Ama biri görünüşe aldanmak konukunda o kadar da istekli değildir. Fatma adlı bir kasırı ve sekiz çocuğu olan altıncı hissi yüzünden bir cadı olduğu bile söylenen Arnavut bir annenin oğlu Müfettiş Çetin İkmen. Kanıtlar İkmen ve zarif yardımcısı Süleyman'ı iki kişiye götürür: Biri cinayet saatinden az önce yaşlı adamın oturduğu evin önünde görülen İngilizce öğretmeni Robert Cornelius diğeri Nazi sempatizanı emekli bir işadamı olan Reinhold Smits. Ama kurbanın adres defterinde bu ikisini birleştiren bir üçüncü bağ daha vardır: Maria Gülcü. Ailesini yıllardır hasta yatağından demir bir pençeyle yöneten bir Rus göçmen. Bu kadın yaşlı adamın ölümünü getiren sırrın kendisinde olduğuna inanmaktadır.