Buharin Felsefi Arabesk'i Moskova'daki Lubyanka hapishanesinin karanlığında yazdı. Ailesinin de öldürüleceği tehdidi karşısında ihanet suçunu kabul etmek zorunda kaldıktan sonra idamını beklerken sayfalarca yazdı. Buharin'in Kasım 1937'de Ekim Devrimi'nin 20. yıldönümünde tamamladığı bu metne Kremlin'deki bir mahzende ancak yarım yüzyıl sonra ulaşılabildi.
Hapishane yazıları arasında Buharin en çok Felsefi Arabesk'i önemsiyordu. Ona göre öncekilerle karşılaştırıldığında başından sonuna diyalektik olan bir olgunluk çalışmasıydı bu. Buharin bu arabesklerde Marksizmin entelektüel geleneği ve toplumsal inşa projesini tutkuyla savunmakla kalmıyor aynı zamanda Marksizmi felsefe tarihi içine yerleştiriyor onu düşünceyi daha yüksek bir senteze taşıyan bir duruş olarak geliştiriyordu. Bolşevik liderlerin bu en genci en entelektüeli en duyarlısı ve en parlağıyla birlikte bu yazılar da kurşuna dizildi. Şimdiyse bu kitapla birlikte Buharin onu duyma şansı hiç olmamış kuşaklara sesleniyor.