Uluslararası literatürde dahi ortaya koyulmamış ve alanında ilk olan bazı tahmin ve yaklaşımlara yer veren "Doğu Akdeniz Gaz Politikaları" kitabının bölüm içerikleri:
•          Acaba bu konulardaki milli ve bilimsel yaklaşım nasıl olmalıdır?
•          İsrail'de ne kadar kaynak bulunmaktadır?
•          Mısır'da ne kadar kaynak bulunmaktadır?
•          Güney Kıbrıs'ın keşfedilen kaynakları ne durumdadır?
•          Türkiye'nin İsrail ve Kıbrıs politikalarında enerji nasıl bir yönlendirici etken olarak kullanılmaya çalışılmaktadır?
•          Filistin'de keşfedilmiş kaynak var mıdır?
•          Suriye Lübnan ve Türkiye'de potansiyel var mıdır?
•          Türkiye hangi adımları atmalıdır?
•          EastMed Boru hattı gibi projeler hayata geçebilir mi?
•          Hangi ülkenin ne kadar ihraç kapasitesi bulunmaktadır ve 2050 yılına kadar bu dengeler nasıl değişecektir? gibi soruları cevaplandırıyor.

"Doğalgaz günümüzde petrol ve kömürden sonra en çok tüketilen enerji kaynağıdır. Her ne kadar global ölçekteki payı nezdinde üçüncü sırada yer alsa da temiz kaynak kategorisinde oluşu kullanım kolaylığı ve gelişen teknolojiler ile daha da yaygınlaşması neticesinde 2040'lı yıllarda kömürün de önüne geçerek ikinci sırayı alacağı beklenmektedir.

Bunun yanı sıra en önemli enerji kaynağı olan petrolün hakim olduğu ulaşım sektöründe tercihlerin değişmesi neticesinde de doğalgazın uzun vadede ilk sırayı alacağı rahatlıkla söylenebilecektir. Tabii uzun vadeli bu analizlerin yerindeliği için de rezerv nakliyat market gelişen teknolojiler neticesinde değişen üretim maliyetleri devlet ve küresel örgütlerin çevre politikalarının sonuçları ve ikame kaynakların durumlarının incelenmesi gereklidir. Fakat yine de mevcut senaryolar göstermektedir ki; önümüzdeki en önemli enerji kaynaklarından bir tanesi şu an için de geçerli olduğu üzere doğalgaz olmaya devam edecektir.
Doğalgazın global enerji denklemleri için bu derece önemli olmasının yanı sıra depolama ve nakliye koşulları dikkate alındığında politik analizlerinin de derin çok kriterli ve önemli olduğunu vurgulamak gereklidir. Çünkü doğalgaz denklemlerinde rezerv miktarları talep dengeleri depolama ve nakliye ihtimalleri gelişen çok yönlü etkilere maruz kalabilecek bir ortama bürünen piyasa koşulları farklı sektörlerdeki ikame kaynakların fiyatlara olası etkileri teknolojik gelişmelerin yansımaları finansal ve ekonomik kriterlerin yanı sıra diğer sosyo-politik etkenlerin de birlikte analiz edilmesi önemlidir. Aksi halde yapılacak yorumlar ve analizlerden elde edilecek politikalar uygulanabilir ve tutarlı olmayacaktır.

Günümüzde yapılan birçok analiz ve yorumda bu tür konuların eksiklikleri rahatlıkla gözlemlenebilmektedir. Tüm bunların yanı sıra gaz politikalarını analiz ederken yukarıda bahsedilen ve yorumu bilimsel bir tabana oturtan kriterlerle birlikte milli bir bakış açısını yakalayabilmek de önemlidir. Aksi halde yapılacak analizlerin ve kurgulanacak politikaların sadece bilimsel tabana oturtulmuş olması da büyük kazanımlar elde edebilmek için yeterli olmayacaktır. Diğer yönden yaklaşıldığında ise milli olarak nitelendirilen fakat bilimsel tabana oturmayan yaklaşımlar da uygulanamaz olduğundan tutarsız ve mesnetsiz olmasının yanı sıra zaman kaybı ve yanlış yönlendirme olarak da nitelendirilebileceğinden ilgili ülke menfaatleri açısından zararlıdır.

Bu yaklaşımdan anlaşılacağı üzere diğer politik hususlarda olduğu gibi enerji ve doğalgaz politikaları alanlarındaki analiz ve çalışmalarda da bilimsel ve milli bir yaklaşımda bulunularak çok yönlü yaklaşımlar geliştirilmesi elzemdir."